Biz sizi arayalım

Akciğer Embolisi Tedavisi

 

Akciğer Embolisi Tedavisi

Akciğer Embolisi Tedavisi



Akciğer Embolisi Tedavisi

Akciğer Embolisi Tedavisi

Vucuttaki herhangi bir organa giden damarlara emboli atıldığında yapılması gereken ilk şey o organa kan ve oksijen gidişini hızlandırmaktır.

Akciğer embolisinin tedavisinde amaç, akciğer dokusunun yeterli oksijeni alabilmesini sağlamak, genel ya da büyük dolaşıma pıhtı karışmasını önlemek, kalbi desteklemek ve şok tehlikesine karşı hastayı denetim altında tutmaktır. Bu hastalara ilk olarak burun maskesi yoluyla dakikada 6-8 litre saf oksijen verilir. Böylece akciğerde yetersiz kanlanma sonucu gelişen oksijen açlığı giderilir.

Akciğer embolisinde tedavinin temeli pıhtılaşmayı önleyici heparin adlı maddeye dayanır. Embolinin oluşmasından kısa bir süre sonra pıhtı tıkacı trombositlerle kaplanır, Trombositlerin burada çökerek kümeleşmesi akciğer ve bronş damarlarını kasan kimyasal maddelerin salınmasına yol açar. Böylece embolinin yarattığı daralma daha da ilerler. Daralmayı gidermek için damar içine 15-20 bin ünite heparin verilir. Doğal olarak pıhtılaşma bozukluğu olan hastalarda heparin kullanılamaz.

Verilecek bu doz konusunda hekimler arasında görüş birliği yoktur. Bazıları bunun yerine her 4-6 saatte bir yinelenen 10 bin ünitelik dozu yeğlerler. Ayrıca her heparin uygulamasından Önce pıhtılaşma zamanının ölçülerek dozun buna göre ayarlanması gerektiğini savunurlar. Tedavi birkaç gün bu dozda sürdürüldükten sonra daha düşük dozlu (12 saatte bir 5 bin ünite) derialtı heparin uygulamasına geçilir. Yukarıda belirtildiği gibi heparin tedavisi boyunca pıhtılaşma zamanı sık sık kontrol edilmeli ve normalin 2-3 katını aşması önlenmelidir. Normalde 8-10 dakika olan pıhtılaşma zamanı hastada 20-30 dakikayı aşmamalıdır. Genel durumu düzelince yataktan kalkmasına izin verilen hasta 11. günden sonra taburcu edilir. Sintigrafi incelemesinde tam düzelme görülmüyorsa hasta hâlâ tehlikeyi atlatmış kabul edilmez ve uzun süreli tedavi altına alınır. Uzmanlar 3-6 ay süren tedavide ağızdan alman dikumarol gibi pıhtılaşma önleyici ilaçları önerirler. Hastanın taburcu edilmesinden Önce hastanede başlatılan bu uygulama bir pıhtılaşma faktörü olan protrombinin etkinliği yaklaşık yüzde 30 azalana değin sürdürülür. Konjestif kalp yetmezliği ve derin toplardamar yetmezliği gibi emboliye zemin hazırlayan hastalıkların varlığında tedavi daha da uzatılır.

Kan pıhtısını eritme özelliği taşıyan ilaçlarla tedavi daha ağır durumlarda uygulanır. Bu tedavinin hedefi akciğer atardamarını zaman yitirmeden açmak ve pıhtının erimesini sağlayarak emboHnin yinelemesini Önlemektir.

Pıhtı eritici ilaçlarla tedaviye özellikle akciğer anjiyografisi ve kalp kateterizasyonu, yani damardan sokulan kateter adlı borunun kalbe kadar ilerletilmesi sonra*sında başvurulur. Her iki durumda da tedavinin etkililiğini anjiyografıyle denetlemek uygun olur. Bu tip tedavide streptokinaz (beta hemolitik streptokok kültürlerinden elde edilen, enzim) ve ürokinaz (insan böbreğinde üretilen ve idrarla atılan bir protein) kullanılır.

Pıhtı ya da pıhtılaşma sürecinin son ürünü olan fibrin çözücü tedaviler sırasında uygulama sıkı laboratuvar incelemeleriyle izlenmelidir. Kanda parçalanan fibrinojen ve fibrin ürünlerinin düzeyinin belirlenmesi, kısmi tromboplastin ve trombin zamanının ölçülmesi zorunludur. Bu ilaçlarla tedavide tehlikeli boyutlara varan kanamalara rastlanabilir. Kanama varsa verilen ilaçlar hemen kesilmeli ve hastaya pıhtı erimesine karşı etki gösteren ilaçlar verilmelidir. Pıhtı çözücü tedavinin bir başka komplikasyonu da, pıhtının parçalanıp akciğerlere doğru yol alarak emboliye yol açmasıdır. Ayrıca bu tedavinin alerjik yan etkilerinden de söz etmek gerekir. Streptokinazların yol açtığı alerjiler daha çok kortizon türevleriyle giderilir.

Pıhtı eriticilerle tedavi özellikle şu durumlarda uygun değildir:

• Hastanın 70 yaşın üstünde olması

• Mide ülseri ve basur gibi hastalıklardan kaynaklanan belirgin ya da gizli kanama

• Ağır karaciğer ve böbrek yetmezlikleri

• Geçmişte beyinde görülen beyin kanaması gibi damar lezyonları

• Son 10-15 gün içinde cerrahi girişim yapılmış olması

• Son 10-15 gün içinde kalp masajı yapılmış olması Gebelik (özellikle ilk 5-6 ayı).

Cerrahi Tedavi

Ağır akciğer embolisi olgularında ölüm oranının yüzde 95 e varması cerrahi tedavinin önemini çok artırmaktadır. Ölümlerin büyük bölümü emboliyi izleyen dakikalarda, yaklaşık yüzde 25 i de bir saat gibi daha uzun bir süre içinde gerçekleşir. Bu gibi durumlarda acil cerrahi girişim gerekebilir.

Kanın yapay kalp-akciğer makinesinden geçirilerek oksijenlendirilmesi tekniklerinin sürekli gelişmesiyle cerrahi tedavide basan oranı da artmaktadır. Cerrah bu olanaktan yararlanarak daha rahat çalışır ve emboliye yol açan pıhtıyı çıkarır. Emboli akciğerin çevresel damar sistemine yerleşmişse cerrah ya akciğer masajı, ya da emici bir sonda yardımıyla pıhtıyı alır. Tam donanımlı merkezlerde acil durumlarda hasta ameliyata alınmadan önce akciğer-kalp makinesine bağlanarak yaşatılır.
 

Etiketler: Akciğer embolis, damar, kan, tramboza, maranki, saraçoğlu, saraç, bursa bitkisel

İLGİLİ ÜRÜNLER

Dr.Bronos Çam Kozalak  Bitkisel Ürün

115.00 TL

Dr.Bronos Çam Kozalak Bitkisel Ürün

HerbalGold Propolis Ekstrakt 60 Kapsül

175.00 TL

HerbalGold Propolis Ekstrakt 60 Kapsül

zzDr.Bronos Çam Kozalak  Bitkisel Ürün2

80.00 TL

zzDr.Bronos Çam Kozalak Bitkisel Ürün2

zzHerbalfarma - Jecur (60 Kapsül)

90.00 TL

zzHerbalfarma - Jecur (60 Kapsül)