Toplam (0 ) ürün. Görüntülenen ( 0 ) ürün
Akciğer Ödemi
AKCİĞER ÖDEMİ (PULMONER ÖDEM) NEDİR? NEDENLERİ ve BELİRTİLERİ
İç organlarda oluşan ödemlerin ana sebebi kan damarlarındaki sıvının, damar dışına çıkarak çevresinde bulunan dokularda şişlik oluşturmasıdır. Sıvının damar dışına sızmasının nedeni ise kan damarlarındaki aşırı basınç yada kanda kan hücresi içermeyen plazmanın damarda kalması için gereken proteinin yeterli ölçüde olmaması sonucunda meydana gelir.
Normalde, oksijen ve karbondioksit değişimi problemsiz gerçekleşir. Ama kimi zaman, akciğerlerde kan damarlarındaki basınç, değişik sebeplerle normalin üstüne çıkar. Bu basınç artışı belli bir noktaya kadar problem yaratmazken, bir noktadan sonra oksijenlenmeyi bozar. Hatta daha da ileride çok artan kan basıncı, kılcal damarlar içindeki kanı hava keselerine geçmeye zorlar. Bu da hava keselerinin sıvıyla dolmasına neden olur ve oksijenlenmeye engel olur. Bu duruma akciğer (pulmoner) ödemi denilir.
Akciğerlerde küçük kan damarlarının hemen çevresinde hava ile alınan oksijeni kana ileten ve kandan gelen karbondioksitin nefes yolu ile dışarı atılmasını sağlayan alveoller bulunmaktadır. Pulmoner ödeme zamanında müdahale edilmediğinde hızla ilerler. Her geçen saniye sıvıyla dolan alveol sayısı artar. Bu alveoller sıvıyla dolduğundan gaz alışverişini yapamaz ve devre dışı kalır. Çok sayıda alveol devre dışı kaldığında yaşam mümkün olmaz, yani hasta bir yerde kendi kanı içinde boğulur.
Akciğer ödeminin Nedenleri:
1. Kalbe bağlı akciğer ödemi :
* Koroner arter hastalığı; Kalbimize kan sağlayan atardamarlar aterosklerozdan (damar sertliği) dolayı daralır. Daralan damarın tıkanması sonucu kalp krizi oluşur. Böylece bu damar tarafından beslenen kalp kası hasar görür. Hasarın miktarına göre kalp, kasılma görevini yeterince veya hiç yapamaz. Sonuç olarak, hasarlanan kalp kası gerektiği gibi kan pompalayamamaz. Kalbin kalan kısmı bunu telafi etmeye çalışsa bile, bunu etkili olarak yapamaz veya ekstra iş yükü sebebiyle yorulur. Normalde, ventriküller her bir kasılmayla içerdikleri kanın % 50-60’nı pompalarlar. Fakat pompalama fonksiyonu zayıfladığında bu rakam %20-30’a kadar düşebilir. Böylece ileriye gönderilmesinde güçlük oluşan kanın geriye doğru basıncı yükselir ve içerisindeki sıvıyı kapiller duvarından hava keselerine geçmesine zorlayacak şekilde geriye akciğerlere doğru birikir.
* Kardiyomiyopati; Kalp kasındaki problemlere denir. Çoğunlukla sol ventrikülün kasılma gücünü zayıflatır. Genellikle kardiyomiyopatinin bilinen bir nedeni yoktur. Bazı durumlarda genetik geçiş görülür. Daha az yaygın olan nedenler arasında alkol kullanımı, infeksiyonlar (miyokarditler), kokain veya bazı tür kemoterapi (kanser ilaçları) ilaçlarının toksik etkileri sayılabilir.
* Kalp kapak hastalıkları; Genellikle romatizmal kalp hastalığı sonucu gelişir ve kalbin sol tarafındaki mitral ve aort kapaklarını tutar. Aort kapak veya Mitral kapak hastalığında, kan akımını düzenleyen kapaklar ya yeterince açılmazlar veya tam kapanmazlar. Bu iki durumda da darlık veya yetmezlik önemli boyutlardaysa, sol atrium veya sol ventrikül içindeki basınç yükselir. Artmış basınç sol atriuma ve sonrasında akciğerlerinizde sıvı toplanmasına yol açacak şekilde geriye yansır.
* Yüksek kan basıncı (hipertansiyon); Kontrol altında olmayan veya tedavi edilmemiş hipertansiyon, sol ventrikül kas yapısında bir kalınlaşmaya yol açar ve koroner arter hastalığını hızlandırır. Ayrıca tedavisiz veya kontrolsüz yüksek kan basıncı ileride kalp yetmezliğine neden olabilir.
2. Kalbe bağlı olmayan akciğer ödemi :
Kalpten kaynaklanan nedenlerde sıvı, geriye doğru bir basınç artışından dolayı hava keselerine sızıyordu. Kalple ilgili olmayan ödemde ise sıvı, kapillerlerin daha geçirgen ya da sızdırmaya eğilimli olmaları sebebiyle sızar.
* Belli toksinlere maruz kalma: amonyak, klor veya nitrojendioksid solunması, zehirli hayvan ısırığı gibi.
* Akciğer enfeksiyonları (pnömoni)
* Ciddi allerjik reaksiyonlar (anaflaksi); Bazı yiyeceklere, ilaçlara veya böcek sokmalarına karşı gelişen ciddi allerjik reaksiyonlar
* Aşırı dozda alınan ilaçlar
* Sigara: Hava keseleri ile kapillerler arasındaki zarı tahrip ederek sıvının akciğerlere geçişine yol açan kimyasalları içerir. Yaşlılar ve çocuklar ise yangınlardan veya diğer sebeplerden dolayı dumanın solunmasıyla ortaya çıkan akciğer hasarına karşı özellikle duyarlıdır.
* Yüksek irtifa: Dağcılar, yüksek irtifada yaşayanlar veya buralara seyahat edenler “yüksek irtifa akciğer ödemi” (HAPE) gelişme riskine sahiptirler. Bu genellikle 2500 metrenin üzerinde meydana gelir. Baş ağrısı, sıvı birikmesi, uykusuzluk, nefes darlığı ve öksürük başlıca belirtilerdir. HAPE uygun tedavi yapılmazsa, öldürücü olabilir
* Diğer: Sistemik infeksiyon (sepsis), ciddi yaralanmalar (travma), şok, bazen büyük cerrahiler sonrasında gelişebilir. Belirtiler genellikle travmadan veya asıl hastalıktan 24-72 saat sonra ortaya çıkar.
Akciğer Ödeminin Belirtileri:
Akciğer ödemi tedavi edilmediği takdirde ölümcüldür.
Ani gelişen akciğer ödemindeki belirti ve bulgular genelde oldukça ciddidir:
- Boğulma hissi
- Aşırı nefes darlığı veya solunum güçlüğü
- Kanlı olabilen, köpüklü balgamla birlikte öksürük
- Hırıltılı yada iç çekerek soluma
- Soluk ve nemli deri
- Aşırı terleme
- Eğer sebep koroner arter hastalığı ise, bu belirtilere eşlik eden göğüs ağrısı görülebilir.
Daha yavaş ve zamanla gelişen belirti ve bulgular ise:
- Geceleri nefessiz kalma hissi ile uyanma
- Düz yatarken solunum zorluğu, oturunca rahatlama
- Akciğer ödeminin sebep olduğu kalp yetmezliğinden dolayı yeteri kadar kan pompalanmaması nedeniyle kilo artışı
- Fizik aktivite sırasında gereğinden fazla nefes darlığı çekme